Yaş Küçültme Davası Nedir? Yaş Büyültme Davası Nedir?

Paylaş:

Yaş küçültme davası, nüfus kaydında yer alan bilgilerin gerçek durumu yansıtmaması daha çok doğum tarihi ve buna bağlı olarak yaş hususlarında söz konusu olmaktadır. Yakın geçmişe kadar, özellikle kırsal kesimlerde çocuklar nüfusa geç veya erken kaydetme ya da diğer kardeşleri ile birlikte kaydedilme gibi nedenlerle kayıtlar kişinin gerçek yaş durumunu yansıtmayabilmekteydi. Yapılan bu yanlış tutumlar, nüfusa bu şekilde kaydedilen kişilerin yaşamında bazı sorunlara neden olabilmektedir. Örneğin; bedelli askerlikten yararlanma bakımından gerçek yaşı nüfusta yazmayan kişiler sorunlar yaşamakta ve bedelli askerlik imkanından yararlanamamaktadır. Bu gibi sorunlar sebebiyle yaş değişikliği davaları açılabilmektedir.

Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. (NHK m.35)

Bu sebeple, dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddi hata söz konusu değilse, aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik mutlaka kesinleşmiş mahkeme kararıyla yapılacağından, maddi bir hatadan kaynaklanmayan yaş düzeltme hususunda mahkemeden karar alınması gerekmektedir.

Yaş Büyültme ve Yaş Küçültme Davasının Şartları Nelerdir?

Yaş düzeltme davasının açılabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Bunlar:

  • Öncelikle yaşını değiştirmek isteyen bir şahıs, herhangi bir hastane ya da doğum evinde doğmuş olmamalıdır.
  • Kişinin doğumunu belgeleyen herhangi bir resmi evrak olmamalıdır.
  • Yaş değiştirmek isteyen şahıs, beyan ettiği asıl yaşın görüntüsüne uygun olmalıdır.
  • Yaş değiştirmek isteyen davacının beyan ettiği yaşta bir başka kardeşinin olmaması ve kendisinden büyük ve küçük kardeşi arasında en az 180 gün olmalıdır.

1. Hastanede ya da Resmi Bir Sağlık Kuruluşunda Doğmamış Olması

Resmi sağlık kuruluşlarında doğum olması halinde, kişinin doğduğu tarihi gösteren resmi bir belge verilmektedir. Yeni doğan bebeğin nüfus kaydına tescil işlemleri söz konusu bu “Doğum Belgesine” göre gerçekleştirilir. Bu sebeple kişi doğum evinde ya da hastanede doğduğu takdirde doğduğu tarih ve dolayısıyla yaşı resmi kayıtlarla zaten belirli olacaktır. Dolayısıyla mahkeme bu kayıtları dikkate alacak ve bu kayıtların bulunması halinde kişinin talebini red edecektir.

2. Kişinin Dış Görünüşünün, Olduğunu İddia Ettiği Yaş İle Uyumlu Olması

Talepte bulunan kişinin dış görünüşü beyan ettiği yaşa uygun olmalıdır. 1-2 yaş farkı pek sorun doğurmasa da görünenden 10 yaş fazla ya da küçük olduğunun beyan edilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.

3. Aynı Yaşta Kardeşinin Bulunmaması

Kardeşinin bulunup bulunmadığı, varsa kardeşin yaşının dikkate alınması daha çok kardeşler arasındaki yaş farkına bakarak annenin iki kardeşin doğumu arasındaki süreçte tekrar gebe kalıp kalmayacağının tespit edilmesi açısından önemlidir. Yaş düzeltilmesine karar verilirken, kardeşlerin yaşıyla uyumlu bir tarihe göre doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilecektir.

4. Haklı Bir Nedenin Olması

Nüfus kayıtları aksi ispat oluncaya kadar geçerlidir ve ancak mahkeme kayıtları ile değiştirilebilir. Bu sebeple, bu kayıtların dava konusu edilmesinde davacının korunması gereken bir hukuki yararının, haklı bir nedeninin olması gerekmektedir. Bu hukuki yarar dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça belirtilmelidir.

Kemik Yaşının Tespiti Nedir?

Yaş değiştirme davaları görülürken ilgili mahkeme, davacının kemik yaşının tespitini isteyebilir. Adli Tıp Kurumu aracılığıyla şahsın kemik yaşının tespiti gerçekleştirilir. Kemik yaşına göre mahkeme davacının talebini ret veya kabul edecektir. Ancak belirtmek gerekir ki kemik yaşı tespiti yalnızca 22-25 yaşa kadar gerçekleştirilebilmektedir, belirtilen bu yaşlardan sonra kemiklerin gelişim göstermemesi nedeniyle yaş tespiti imkanı kalmamaktadır. Belirtilen bu yaştan yukarı olan kişiler bakımından diğer delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yaş Büyültme ve Yaş Küçültme Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

  • Yaş düzeltme davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Yaş düzeltme davaları Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmak zorundadır. Dava, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmadığı takdirde mahkeme görevsizlik kararı verecektir.

  • Yaş düzeltme davasında yetkili mahkeme, talep edenin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesidir.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle yetki kamu düzeninden olup, hakim tarafından re’sen dikkate alınacaktır.

Yaş Büyültme Davasını Kimler Açabilir?

Yaş düzeltme davası, düzeltmeyi isteyen kişinin kendisi veya gerekli hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilecektir.

Yaşın düzeltilmesi, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu sebeple yaşı düzeltilmek istenen kişi tarafından bizzat kullanılmalıdır. Ancak kişi fiil ehliyetine sahip değilse, velayeten anne-baba veya vasi tarafından  bu dava açılabilecektir.

Bu dava vekil aracılığı ile de açılabilecektir. Ancak bu hak kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olması sebebiyle dava açıldığında vekaletnamede bu konuda özel yetkinin bulunması gerekmektedir.

Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. (NHK m.36/1-a)

Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davasının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için yasada öngörülen bazı koşulların bulunması gerekmektedir. İlgili Resmi Daire’nin gösterdiği lüzum bulunmaması veya dava konusu olay yürütülmekte olan sotuşturmayı değiştirecek nitelikte değilse Savcının kendiliğinden böyle bir dava açması mümkün değildir.

Yaş Büyültme Davası Kime Karşı Açılır?

Kişisel durum sicillerinin değiştirilmesi, düzeltilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, bu dava hasımsız olarak açılacaktır. Ancak Nüfus Müdürlüğü, maddi ilgili sıfatıyla duruşmada yer alması sağlanacaktır. Ayrıca menfaati etkilenecek kişilerin de davaya dahil edilmesi gerekmektedir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davasında Süre

Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları, bizim konumuz açısından da yaş düzeltme davaları, herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye bağlı değildir. Bu nedenle bu dava her zaman açılabilecektir.

Yaş Düzeltme Davalarında İspat

Yaş düzeltme davalarında her türlü delile başvurulabilecektir. Dolayısıyla bu davada, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Bunların yanında askerlik, okul gibi kayıtların da araştırılması gerekmektedir.

Yaş Düzeltme Davasında İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilir Mi?

Belirttiğimiz üzere kişisel durum sicillerinin değiştirilmesi, düzeltilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, yaş düzeltilmesi davası çekişmesiz yargı işlerindendir. Çekişmesiz yargı kararları da, diğer yargı kararları gibi yazılır. Çekişmesiz yargı kararlarına karşı sadece istinaf kanun yoluna başvurulabilir, kural olarak temyiz yolu kapalıdır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yaş düzeltmeye ilişkin verdiği kararlar istinaf kanun yoluna götürülebilir.

Çekişmesiz yargıda kararlara karşı sadece yargılamada yer alan değil, yargılamada yer almasa dahi hukuki yararı olan ilgililer de istinaf kanun yoluna başvurabilir.

İlk derece mahkemesinin kararının ilgiliye tebliğ edilmesinden itibaren “2 hafta” içerisinde yine kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesine, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere dilekçe ile istinaf başvurusu yapılabilir.

Genel Müdürlük ve Nüfus Müdürlükleri, mahkemece verilen kararlar hakkında her türlü kanun yoluna başvurmaya yetkilidir.

Mahkemece Üç Kardeşin Üçüz Olup Olmadıklarının Araştırılması İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 18. H.D. 29/11/2011 Tarihli, 2011/10815 E., 2011/12258 Sayılı Kararında

“Doğum tarihinin düzeltilmesine dair davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeniyle yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırmayla elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Somut olayda yargılama sırasında yaşının düzeltilmesi istenen Ö. kardeşleri Ş. ve H.’nın üçüz olduklarına dair herhangi bir bilgi ve belge ileri sürülmemiş, bu konuda herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Mahkemece her üç kardeşin üçüz olup olmadıkları araştırılmak üzere birlikte doktora sevki yapılıp rapor alınarak bu hususun açığa kavuşturulması ve üçüz olmadıklarının anlaşılması halinde mevcut delil durumuna göre bir karar verilmesinin gerektiğinin düşülmemesi, doğru görülmemiştir.” 

Çelişki Doğurmayacak Şekilde Hüküm Kurulması İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 18. H.D. 03/10/2013 Tarihli, 2013/11249 E., 2013/12828 Sayılı Kararında

“Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen S. ile aynı anneden doğduğu anlaşılan 10/04/1973 doğumlu kardeşi Y. arasında düzeltilen doğum tarihine göre 3 ay 27 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken kayıtlar arasında çelişki olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar verilmemelidir.”

Blog Yazılarımız: İsim Değiştirme ve Soyadı Değiştirme Davası

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş