El atmanın Önlenmesi Davası Nedir? Müdahalenin Men’i Davası Nedir?

Paylaş:

El atmanın önlenilmesi davası, malikin mülkiyet hakkından doğan yetkilerini kullanmasını haksız olarak kısmen engelleyen, kısıtlayan veya zorlaştıran kişiye karşı açtığı ayni bir davadır. Zilyetliğini tam olarak kaybetmemiş malikin haksız olarak zilyetliğine zarar veren, el atan, malından yararlanmasını kısıtlayan kişi aleyhine mülkiyet hakkını korumak için açtığı davadır.

El atmanın önlenilmesi davasının açılabilmesi için haksız el atmanın veya objektif ölçülere göre gerçek ve ciddi bir el atma ya da çok muhtemel ve muhakkak bir zarar tehlikesinin mevcut olması ve devam etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde haksız el atma son bulmuş, gerçek ve ciddi yakın tehlike geçmiş ise el atmanın önlenilmesi davası açılamayacaktır.

Belirtmek gerekir ki, el atmanın önlenmesi davasının açılabilmesi için eşyanın zarara uğraması veya davalının kusurlu olması şart değildir. Bu sebeple ayırt etme gücü bulunmayan kişi aleyhine dahi el atmanın önlenilmesi davası açılabilecektir.

El atmanın önlenilmesi davası hem taşınmaz mallara, hem de taşınır mallara el atmalar için açılabilir.

El atma haksız ve hukuka aykırı bir el atma değilse, davalı kişisel bir hakka dayanıyorsa el atma davası açılamaz.

El atma Davası Hangi Durumlarda Açılabilecektir?

  • Taşınmaz üzerinde haksız olarak ürünleri toplama, yapı yapma, komşu tarlanın sınırını ihlal edecek şekilde kullanımda bulunulması durumunda açılabilecektir.
  • El atma doğrudan el atma şeklinde olabileceği gibi bir aracı kullanmak suretiyle de yapılabilir. Örneğin; komşusunun taşınmazının bir kısmını kendi mülkü gibi kiraya vererek kiracının el atmasına sebebiyet vermek.
  • El atma bir vasıta kullanılarak da yapılabilecektir. Örneğin; kişi kendi mülkünde arı, kuş, tavşan, tavuk, köpek, kedi gibi hayvanlar beslerse ve bu haycanlar komşu taşınmaza geçmek suretiyle zarar veya rahatsızlık verirlerse el atmanın önlenilmesi davası açılabilir.
  • El atma katı, sıvı, gaz gibi cisim kullanılarak da yapılabilir. Örneğin; suyun doğal mecrasını değiştirerek zarar vermek, heyelana neden olmak, başkasının taşınmazına mal yığılması halinde el atmanın önlenilmesi davası açılabilecektir.
  • Zarar verme aktif bir şekilde olabileceği pasif bir şekilde de olabilir. Örneğin; bir kimse kendi mülkünü kullanırken gürültü çıkararak, duman, koku yararak başkasının mülkiyetine zarar verebilir.
  • İdarenin özel mülkiyete tabi bir arsanın üzerinde veya altında kamulaştırma yapmaksızın yapı yapması, boru döşemesi durumunda.
  • Hisseli tapularda, miras kalan taşınmazlarda paydaşlardan birinin malın tamamını veya hakkını aşacak kısmını kullanması durumunda her paydaş el atmanın önlenmesi davasını açabilecektir.

El atmanın Önlenilmesi Davası Hangi Sürede Açılabilir?

El atmanın önlenilmesi davası mülkiyet hakkına dayanan ayni bir dava olması sebebiyle hiçbir süreye bağlı değildir. Haksız el atma devam ettiği sürece “her zaman” bu dava açılabilecektir. El atmanın önlenilmesi davası açılabilmesi için haksız el atmanın mevcut olması ve devam etmesi yeterlidir. Haksız el atma devam ettiği sürece ne kadar süre geçerse geçsin malik her zaman dava açabilir.

Belirtmek gerekir ki malik davalının el atmasına başlangıçta muvafakat etmiş olsa dahi bu muvafakatini sonradan geri alıp el atmanın önlenilmesi davası açabilecektir.

Davanın Tarafları Kimlerdir?

Davacı; Mülkiyet hakkına el atılan taşınır ve taşınmaz malikleri davacı sıfatıyla el atmanın önlenilmesi davası açabilirler.

Paylı mülkiyette her paydaş kendi payına el atan üçüncü kişiler veya öteki paydaşlar hakkına el atmanın önlenmesi davası açabilecektir. Paydaşlardan herbiri, bölünmeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilecektir. Bu sebeple her paydaş el atmanın önlenmesi davasını açabilecektir.

Elbirliği mülkiyetinde ise el atmanın önlenilmesi davası topluluğa giren hakların korunmasını sağlayan bir dava olduğundan ortaklardan her biri diğer ortakları temsilen el atmanın önlenmesi davasını açabilecektir. Bu sebeple her ortak taşınmazın tamamı hakkında diğer ortakları temsilen el atmanın önlenmesi davası açabilmektedir.

Davalı; Malikin malına haksız olarak el atan tüm özel ve tüzel kişiler davalı olabilir. Davalının  kusurlu olması aranmaz. Bu sebeple ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilere karşı dahi el atmanın önlenilmesi davası açılabilecektir.

Ayrıca el atanla birlikte onu teşvik eden, el atmasını sağlayan, el atmaya neden olan kişi hakkında da davalı sıfatıyla dava açılabilecektir. Bu durumda bu kişiler arasında “mecburi dava arkadaşlığı” söz konusu olacağı için haklarında birlikte dava açılmalıdır.

El atan kişi dava devam ederken ölmüşse, tüm mirasçıları davalı olarak gösterilmelidir.

El atmanın Önlenmesi Davasında İspat

Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu sebeple, davayı açan davacı olduğuna göre ispat yükü davacıdadır. Davacı mülkiyet hakkını ve davalının elatmasının haksızlığını ispat etmek zorundadır.

Davalı taşınmaz mallarda, sınırlı ayni hakka veya kişisel bir hakka dayanıyorsa bunu ispat etmelidir. Örneğin; intifa hakkı, irtifak hakkı veya kira ilişkisinden doğan bir hakkı varsa bunları ispat edecektir. Taşınır mallarda ise hapis hakkı varsa veya iyi niyetli zilyet olduğunu, taşınırı kaybettiğini, taşınırın yok olduğunu veya hasar gördüğünü iddia ediyorsa bunları ispatlayacaktır.

El atmanın Önlenmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 

Devletin taraf olduğu davalarda, İdare Mahkemeleri görevlidir.

Yetkili mahkeme, dava konusu taşınmaz ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınır mallarda ise genel yetkili mahkeme olan davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

El atmanın önlenmesi davasının görevli ve yetkili mahkemelerde açılması önemlidir. Taşınmazlara ilişkin görev ve yetki kuralı kamu düzeni ile ilgili olduğu için taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece re’sen dikkate alınacaktır.

El atmanın Önlenmesinin Kesinleşmesi

 Mahkeme el atmanın önlenmesi davasını kabul ederek müdahalenin men’ine karar verirse davalı bu karara karşı üst mahkemeye başvurabilir. İstinaf ve temyiz aşamalarından sonra karar kesinleşecektir. Davalı süresi içerisinde üst mahkemelere başvurmazsa bu durumda karar kesinleşecektir. Tarafların istinaftan feragat etmesi halinde de karar kesinleşecektir.

Paydaşlara Karşı El Atmanın Önlenmesi

Eşya üzerinde iki tür hisseli sahiplik söz konusudur. Bunlar paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyetidir. İki hisseli mülkiyet türünde de paydaşlar birbirine karşı veya üçüncü kişilere karşı el atmanın önlenmesi davası açabilecektir. Bu davayı her paydaş tek başına açabileceği gibi paydaşlar hep birlikte de açabileceklerdir.

El Atmanın Önlenmesi Davası İhtarname

El atmanın önlenmesi davası çeşitli nedenlerle açılabilir.Bunların bir kısmında dava öncesi ihtarnamelerin gönderilmesi gerekmektedir. Bunlar somut olayın özelliklerine göre belirlenecektir. Ancak kural olarak el atmanın önlenmesi davası açmadan önce ihtarname gönderme şartı söz konusu değildir. Ancak Yargıtay’a göre bazı durumlarda  ecrimisil, tazminat talepleri  ve paylı mülkiyet gibi hallerde ihtarname gönderilmesi gerekmektedir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Görevli Mahkeme İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 20. H.D. 2016/13404 E., 2017/216 Sayılı Kararında

“Somut olayda davacı vekili, davacının … İli Merkez İlçesi … mahallesi … caddesi …sokak …Apt. Daire No:16’daki taşınmazı 22/01/2014 tarihinde davalıdan satın aldığı, aynı taşınmazda davalının talebi üzerine kira akdi yapılmaksızın bir-iki ay süre ile kiracı olarak oturmasına müsaade edildiğini, sözlü irade beyanı ile taşınmazı bir-iki ay süre zarfında tahliye taahhüdünü yerine getirmeyen davalının fiilen işgal durumuna düştüğünü, davalıya 04/11/2015 tarihinde … 2. Noterliği kanalıyla … yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini, bir ay içerisinde taşınmazın tahliyesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 09/11/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve davalının temerrüde düştüğünü belirterek davalının haksız el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2016 tarihli celsedeki imzalı beyanına göre, davaya konu taşınmazın eski maliki olan davalının herhangi bir ücret talebi olmaksızın taşınmazı bir süre kullanmasına izin verilmiştir. Kira bedelinin kira sözleşmesinin kurucu unsurlarından olması sebebiyle taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı, davaya bakmakla genel görevli mahkeme … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.”

El Atmanın Önlenmesi İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 1. H.D. 2016/3860 E., 2019/3879 Sayılı Kararında

“Davacı asıl davada; mahallesinde bulunan bir daireyi satın almak için emlakçı ile anlaşarak tapuda işlemin yapıldığını eski malikin daireyi tahliye etmemesi üzerine yapılan görüşmede eski malikin dairesinin satılmadığını beyan ettiğini … mahkemece çekişmeli taşınmaza el atıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle davalının el atmasının önlenmesine ve 13.250,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; satış işleminin hukuka uygun olduğu … Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; …’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar verilmiştir.”

Blog Yazılarımız: Acele Kamulaştırma Nedir?

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş