Kategori: Aile Hukuku

Anasayfa/Aile Hukuku

20

Kas

Anlaşmalı boşanma protokolü, evliliklerini bitirme kararı alan eşlerin, evlilikten doğan haklar ve yükümlülüklere dair hususların sonuçlarını belirleyerek düzenledikleri ve bu protokol ile Anlaşmalı Boşanma Davası açtıkları bir protokoldür. İşbu protokol dava dilekçesi ekine eklenerek, bu protokol doğrultusunda boşanma davasının sonlandırılmasını ve kararlaştırılan hususlar neticesinde bunu bir mahkeme kararına dönüştürülmesini taraflar talep eder. Anlaşmalı Boşanma Protokolü …

17

May

Gaiplik, nerede olduğu, ne durumda bulunduğu bilinmeyen, göz önünde olmayan, hazır bulunmayan anlamına gelmektir. Hukuki anlamda ise gaiplik bir kimsenin ölüm tehlikesi içinde olduğunun bilinmesi ama ondan çok uzun bir süre haber alınamaması ya da çok uzun bir süre yitip gitmiş bulunması durumunda, ilgili kişilerin başvurusuyla, yitikliği yargıç kararıyla onaylanıp kişiliğine son verilmesi anlamında kullanılır. …

6

Mar

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu, şiddet mağduru olanlar için önleme ve koruma tedbirleri düzenlenmiştir. Kanun kapsamında düzenlenen şiddet kavramı, sadece fiziksel şiddet olmayıp psikolojik ve ekonomik şiddet mağdurlarını da gözetmektedir. Bunun yanında kanunda düzenlenmiş olan şiddet mağduru kavramı da her bireyi kapsayıcı niteliktedir. Kanunun amacı ise şu şekildedir; şiddete uğrayan …

21

Şub

Ortak velayet, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. TMK 335. maddede ifade edildiği üzere “Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.”  Velayet, çocuğun yetiştirilmesi, bakımlarının yapılması ve gözetilmesi konularında haklarının ve varlıklarının korunması …

11

Kas

Türk Hukuku’nda belirli durumlarda nafaka yükümlülüğünün getirilebileceği düzenlenmiştir. Bir boşanma davalarında talep edilebilecek nafakalar; Tedbir nafakası, İştirak nafakası Yoksulluk nafakası olarak karşımıza çıkmaktadır. Tedbir nafakasına, boşanma davası sürdüğü müddetçe hükmedilebilir. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası ise boşanma davasının sona ermesinden itibaren söz konusu olur. Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde geçici mahiyette bir nafakadır.  Boşanma davası sürecinde …

20

Eki

Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçükler ile kısıtlanmış kişilerin menfaatini, özel hukuk çerçevesinde, haklarının koruması maksadıyla düzenlenmiştir. Düzenlemenin amacı, hukuken ehil olmayanların kişisel ve maddi menfaatlerinin korunarak temsil edilmesidir. Vesayet kurumu bazen hukuki zorunluluk arz ederken bazen de kişinin kendi rızasına dayalı olarak mahkemeden talebiyle uygulama alanı bulur. Vesayeti gerektiren haller Türk Medeni Kanunu’nun 404. Ve …

28

Eyl

Nafaka kelime anlamı ile bir kimsenin geçindirmekle, bakıp gözetmekle yükümlü bulunduğu kimseye ya da kimselere, mahkeme kararıyla verdiği aylıktır. Türk Medeni Kanunu’nda dört çeşit nafaka düzenlenmektedir: Tedbir Nafakası İştirak Nafakası Yoksulluk Nafakası Yardım Nafakası Tedbir Nafakası Nedir? Boşanma davasının açılmasıyla dava süresince eşlerin birbirine olan bakım yükümlülüğü devam ettiğinden, hakim geçimini sağlamakta zorlanan eş lehine, …

22

Eyl

Boşanma davaları, anlaşmalı veya çekişmeli olarak ayrılabilir. Çekişmeli boşanmanın süreci, anlaşmalı boşanmaya nazaran daha uzun bir sürece ve yıpranmaya yol açabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davasının şartları TMK m. 166/3’te düzenlenmiştir buna göre: “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. …

19

Eyl

Vesayet, velâyet altında bulunmayan küçükler ile kısıtlanmış kişilerin menfaatini, özel hukuk çerçevesinde, haklarının koruması maksadıyla düzenlenmiştir. Düzenlemenin amacı, hukuken ehil olmayanların kişisel ve maddi menfaatlerinin korunarak temsil edilmesidir. Vesayet kurumu bazen hukuki zorunluluk arz ederken bazen de kişinin kendi rızasına dayalı olarak mahkemeden talebiyle uygulama alanı bulur. Vesayeti gerektiren haller Türk Medeni Kanunu’nun 404. Ve …

5

Tem

Yaş küçültme davası, nüfus kaydında yer alan bilgilerin gerçek durumu yansıtmaması daha çok doğum tarihi ve buna bağlı olarak yaş hususlarında söz konusu olmaktadır. Yakın geçmişe kadar, özellikle kırsal kesimlerde çocuklar nüfusa geç veya erken kaydetme ya da diğer kardeşleri ile birlikte kaydedilme gibi nedenlerle kayıtlar kişinin gerçek yaş durumunu yansıtmayabilmekteydi. Yapılan bu yanlış tutumlar, …