Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçu İstinaf Dilekçesi (TCK madde 154)

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

Gönderilmek Üzere

…………………….. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

SANIK                                : ………………………………. (T.C Kimlik No: ………………………….)

                                             ………………………………………………………..Keçiören/ANKARA

VEKİLİ                                : Av. Serhan Cantaş

KATILAN                            : ………………………………………

VEKİLİ                                : Av. Nagehan Koçer

SUÇ                                    : Hakkı Olmayan Yere Tecavüz

KONU                                 : Mahkumiyet Kararına İlişkin İstinaf Başvurumuzdan İbarettir.

AÇIKLAMALAR                 :

1-) …………………………………LTD. ŞTİ. tarafından katılan …………………………………’nin arazisine dökülen taş yığınları sonucu müvekkil hakkında ceza davası açılmış ve mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

2-) Müvekkil ile …………………………………LTD. ŞTİ arasında düzenlenen sözleşme gereğince işbu madene ilişkin tüm haklar…………………………………LTD. ŞTİ şirketine deviredilmiştir. İşbu ceza yargılamasına konu suçlama ile müvekkilin herhangi bir alakası olmadığı gibi suçtan haberi dahi yoktur.

Sayın mahkemenin kurmuş olduğu hüküm yasalara aykırı olduğu gibi dosyadaki mevcut bilirkişi raporları da detaylı olarak oluşturulmamış ve mahkemeyi yanıltmıştır. Şöyle ki, ………………………………… ile yapılmış olan sözleşmenin varlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün onayıyla tasdiklenmiş ve bu ilişki olması gerektiği gibi resmi bir şekilde kurulmuş ve varlığını sürdürmüştür.

İşbu suçlamaya ilişkin eylemin müvekkil tarafından gerçekleştirilemeyeceği, işletme hakkı başka bir şirkette olan bu madenden çıkarılan taşların müvekkil tarafından bu suçu oluşturacak şekilde dökülemeyeceği açıktır. Nitekim müvekkilin Ankara ilinde ikamet ediyor oluşu ve orada yaşamını sürdürüyor olması da bu suçun müvekkil tarafından işlenemeyeceğinin büyük bir göstergesidir.

  • Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2014/17341 karar sayılı kararı uyarınca

“Soruşturma aşamasında alınan teknik bilirkişi raporuna göre, sanığın babası adına tescilli 14 numaralı parselin katılan M..K.. ait 15 numaralı parsele tecavüzlü olduğunun tespit edilmiş olması ve sanığın İstanbul ilinde oturduğunu, olay günü izinli olarak geldiğini savunması karşısında; 14 numaralı parseli kimin kullandığı tespit edilip, tecavüzün sanık tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır.”

İşbu Yargıtay kararı ve Yargıtay’ın bu yöndeki yerleşik içtihatlarının da göz önünde bulundurulduğunda tecavüzün müvekkilce gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tam olarak araştırılmadan bu şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Yukarıda açıkladığımız nedenlerle müvekkilin işbu suçun faili olmadığı ve suçsuz olduğunun kanıtı ve ispatı oldukça basit ve açıktır.

İSTEM SONUCU                : Yukarıda açıkladığımız ve re’sen gözetilecek sebeplerle,

Şüpheden uzak, kesin ve yeterli delillerin olmayışı, madene ilişkin haklarımı devir ettiğimin ispatı ve suçun faili olamayacağım sebeplerine dayanarak,

  • İstinaf başvurumuzun KABULÜNE,
  • Hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
  • Hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün KALDIRILMASINI ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkilin BERAATİNE,

 karar verilmesini saygılarımızla diler ve isteriz. 23.11.2023

Sanık Vekili
Av. Serhan CANTAŞ

Blog Yazılarımız: Ceza İnfazının Ertelenmesi Talebi Dilekçesi