Hakaret Nedeniyle Manevi Tazminat Davası Nedir?

Paylaş:

Hakaret Davalarında Manevi Tazminat Davası


GİRİŞ

Türk hukukunda hakaret suçu TCK m. 125-131 aralığında düzenlenmiştir.

  • TCK madde 125 – “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.”

Hakaret eylemi kişilik haklarına da zarar verdiğinden özel hukuk alanında haksız fiil de oluşturmaktadır. Ortada haksız bir fiil mevcut ise ve bu fiil sonucunda bir zarar meydana geliyorsa zararın tazmin edilmesi de gereklidir.

Türk hukukunda zararın giderilmesi için maddi ve manevi tazminat düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde, kişilik haklarına hukuka aykırı biçimde saldırılan kimsenin, hâkimden saldırıda bulunanlara karşı koruma isteyebileceği düzenlenmiştir.

Maddi tazminat, kişilerin maddi bakımdan somut zarar görmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Manevi tazminat ise ruhsal olarak yaşanan zararın ortadan kaldırılması için ortaya çıkar.

Hakaret fiili ile kişilerin onur, haysiyet ve şerefine zarar verecek nitelikte sözler edildiğinde kişilerin maddi ve manevi tazminat davası ile zararın tazmini mevcuttur. Hakaret suçunda maddi olmaktan çok manevi zarar ortaya çıkmaktadır. Bu tazminatın yasal dayanakları hem TMK 25/3.maddesi hem de Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesidir.

Hakaret ceza davasından mahkûmiyet hükmü çıkmasa bile hukuk davası yoluyla manevi tazminat talep edilebilir. Ceza mahkemelerinin vermiş olduğu hüküm, bu tazminat davasında hukuk mahkemelerini bağlamamaktadır.

Hakaret Davalarında Manevi Tazminat Miktarı

Manevi tazminat davasında miktar 7.320 TL’ye kadar Sulh Ceza Mahkemeleri’nde görülecektir.  Tazminat miktarı 7320 TL’den daha fazla ise dava Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülür.

Söz konusu miktar her hakaret dolayısıyla manevi tazminat davasında ayrıca ele alınmalıdır. Miktar belirlenirken, eylemin ağırlığı, tarafların ekonomik şartları, hakarete uğrayan kişinin şahsiyeti, hakaretin nasıl edildiği yani aleniyeti göz önüne alınmalıdır. Hâkimin vicdani kanaati manevi tazminat miktarının belirlenmesinde büyük paya sahiptir.

Hakaretten Dolayı Manevi Tazminatın Dava Zamanaşımı

Hakaret edene karşı hakaret dolayısıyla açılacak dava zamanaşımına bağlıdır. Süre haksız fiiller, mağdurun kimin hakaret ettiğini öğrendiği andan itibaren iki yıl ve her halde hakaret fiilinden itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Hakaret haksız fiil olmasının yanında TCK’ya göre suç da olduğundan TCK’da belirlenen 8 yıllık süre de uygulama alanı bulur. Sonuç olarak hakaretten dolayı manevi tazminatın davasında zamanaşımı fiilden itibaren 8 yıl içinde olduğu söylenebilir. Ceza davasından sonra açılacak tazminat davası zaman aşım süresi 1 yıldır.

Hakaretten Dolayı Tazminatın Davası

Hakaret fiili yüzünden açılacak tazminat davası için mahkeme tarafından kişinin gerekçeleri haklı bulunursa tazminat davası açılabilir. Ceza davasındaki kararın kesinleşmesinden sonra tazminat davası açılır.

Mağdurun zarara uğradığını ispatlayabildiği durumlarda maddi ya da manevi tazminat davası açılabilir. Hakaret nedeniyle kişiler uğradıkları her türlü zararı tazmin amaçlı karşı taraftan talep edebilir. Fakat tazminat talebindeki miktarın makul olması gerekmektedir.

Manevi tazminat miktarı için bilirkişi raporu alındıktan sonra ıslah müessesine başvurulması mümkün değildir. Dava açılırken, tazminatın talep aşamasında miktar tespit edilir.

Hakaret Nedeniyle Manevi Tazminat Hakkında Yargıtay Kararları


Hakaret Davalarında Manevi Tazminat Davasında Miktarla İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21530 E. ,  2021/7490 K.

Hükmüne uyulan Dairemizin 19/02/2019 tarihli 2016/16364 Esas, 2019/795 Karar sayılı ilamında özetle; davaya konu olayın tarihi, gelişim biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu ve daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.

Hakaret Davalarında Manevi Tazminat Davasında Miktarla İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15470 E. ,  2021/4520 K.

Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da

amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

Somut olayda; olay tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, davalıların konumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olmuştur. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

Hakaret Davalarında Manevi Tazminat Davasında Takdir Hakkı ile İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/2010 E. , 2016/109 K.

Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının cep telefonuna gönderdiği mesajlarla kendisine hakaret ve tehditte bulunduğunu iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.

Davalı, eniştesi ile davacı arasında alacak verecek meselesi bulunduğunu bunun dışında davacı ile bir husumeti olmadığını, mesajları kendisinin göndermediğini beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, mesaj içeriğinde yer alan sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.

Davaya konu olayda; davacı ile davalının yakın akrabası arasında bir alacak verecek meselesi bulunduğu her iki tarafın da kabulündedir. Davalı taraf davacının başlatmış olduğu icra takibinden dolayı duyduğu üzüntüyü ve aralarındaki uyuşmazlığı sitemli bir dille mesaja dökmüştür. Mesaj metni bütün olarak değerlendirildiğinde, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir ifade bulunmadığından istemin tümden reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Blog Yazılarımız:

Sosyal Medya Aracılığıyla Hakeret Suçu

Stj. Av. Altuğ Eliri
Av. Serhan Cantaş