Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kimsenin hukuka aykırı olarak “bir yere gitmek” veya “bir yerde kalmak” özgürlüğünden yoksun bırakılmasıdır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde, “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmektedir.

Suç ile korunan hukuksal yarar, kişinin iradesine göre o anda kullanıp kullanmadığına bakılmaksızın sahip olduğu yer değiştirme veya değiştirmeme özgürlüğüdür.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurları Nelerdir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, seçimlik ve serbest hareketli bir suçtur. Aşağıdaki iki seçimlik hareketten herhangi birinin yapılması ile suç meydana gelecektir. Bunlar; bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun kılmadır.

Suçun oluşması için mağdurun kendi kendine özgürlüğünü yeniden elde edebilmesinin mutlak biçimde olanaksız kılınmış olmasına gerek yoktur, mağdurun istediği gibi hareket etmesi için konulmuş engelleri kolaylıkla yenemeyecek durumda olması yeterlidir.

Mağdurun yer değiştirmesi için gerekli araçları kullanmasına engel olan kişi de bu suçu işlemiş olacaktır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmanın uzun veya kısa süreli olmasının önemi yoktur. Suçun oluşması için sınırlamanın belli bir süre devam etmesi, önemli olması gerekmektedir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cezası

  • Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. (TCK m.109/1)
  • Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (TCK m.109/2)
  • Bu suçun;

– Silahla,

 – Birden fazla kişi tarafından birlikte,

 – Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

 – Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

 – Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,

 -Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

 İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır. (TCK m.109/3)

  • Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (TCK m.109/4)
  • Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır. (TCK m.109/5)
  • Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (TCK m.109/6)

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Nitelikli Halleri

1. Cebir, Tehdit ve Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda bu nitelikli halin uygulanabilmesi için suç teşkil eden fiilin başında cebir uygulanması yeterli olup, fiil devam ederken cebir uygulanmamasının bir önemi yoktur.

Tehdit suçu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru haline geldiğinde fail bu nitelikli halden cezalandırılacaktır. Örneğin; kaçırılmak istenen kişiye direnirsen seni öldürürüm, benimle gelmezsen ailene zarar veririm gibi sözlerle mağdurun bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun kılınması halinde nitelikli hal uygulanacaktır.

Hile, bir kişinin yanıltılması, alsatılmasıdır. Gerçeği olduğundan farklı göstermek suretiyle kendisinde yanlış bir kanaat uyandırılan mağdur, böyle bir davranış olmasaydı özgürlüğünün sınırlanmasına göstermeyeceği rızayı göstermektedir. Hile doğrudan mağdura karşı yapılabileceği gibi, bir üçüncü kişi aracılığıyla da yapılabilir.

2. Silahla Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Suçun silahla işlenmesinin nitelikli hal sayılmasının sebebi daha fazla korkutucu güce sahip olması ve bu nedenle mağdurun direncinin kırılmasına yol açmasıdır. Silahın suçun işlenmesinde korkutucu özelliğinden yararlanılması gerekmektedir. Aksi takdirde failin üzerinde salt bir silah bulundurmuş olması nitelikli halin uygulanmasını gerektirmez.

3. Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Fiilin işlenmesinde sağladığı kolaylık ve mağdurun savunma olanaklarının azalmasından dolayı nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Suçun “birlikte” işlenmiş sayılabilmesi için, birden fazla kişinin müşterek fail olarak suçu işlemiş olmaları gerekmektedir. Bu sebeple suçun en az iki kişi tarafından birlikte işlenmesi gerekmektedir. Azmettiren ve yardım eden asgari sayının belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz.

4. Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

Kimlerin kamu görevlisi olduğu TCK m.6/1-c’de belirtilmiştir. Nitelikli halin uygulanabilmesi için failin kamu görevlisi olması yeterli olmayıp, mağdurun kamu görevi nedeniyle fiile maruz kalmış olması gerekmektedir. Bu sebeple görev sırasında işlenmiş olsa bile, görevi dışında kişisel bir nedenle kamu görevlisinin özgürlüğünü sınırlayan fail suçun temel hali ile cezalandırılacaktır.

Suç teşkil eden fiilin işlendiği sırada mağdurun kamu görevlisi sıfatını kaybetmiş olması veya görevini fiilen icra etmiyor olması nitelikli halin uygulanmasına engel olmaz. Suçun görev nedeniyle işlenmiş olması yeterlidir.

5. Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Nitelikli halin uygulanabilmesi için failin kamu görevlisi olması yeterli olmayıp, aynı zamanda bunun sağladığı nüfuzun da kötüye kullanılması gerekmektedir.

Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. (TCK m.6/1-c) Bu sebeple avukat, bilirkişi, tanık gibi adli görevli olanlar, milletvekili, belediye meclis üyeleri gibi seçilmiş kişiler, memurlar ve diğer geçici veya sürekli nitelikteki kamusal faaliyetin yürütülmesine katılanlar kamu görevlisidir.

Nitelikli halin uygulanabilmesi için fiilin gerçekten kamu görevlisi olan bir kişi tarafından işlenmesi gerekir.

6. Üstsoy, Altsoy ve Eşe Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Üstsoy, bir kişinin annesi, babası, büyük annesi veya büyük babasıdır. Altsoyu ise çocukları ve torunları gibi kendisinden sonra doğan yakınlarıdır. Eş, kişinin resmi nikahla evli olduğu kişidir. Bu sebeple dini nikahla birlikte yaşayan kimselerin bu suçu birbirlerine işlenemeleri halinde bu nitelikli hal uygulanmayacaktır.

7. Çocuğa ya da Beden veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Mağdurun kendisini savunamayacak durumda olması, ağır hastalık, sakatlık, engelli olma, akıl zayıflığı, ruh hastalığı gibi nedenlerle, mağdurun kendi özgürlüğü hakkında yeterli korumayı gerçekleştiremeyecek durumda olmasıdır. Mağdurun bizzat fail tarafından bu duruma getirilmiş olmasına gerek yoktur, mağdurun içinde bulunduğu bu durumdan yararlanılmış olması nitelikli halin uygulanması için yeterlidir.

Fiilin çocuğa karşı işlenmiş olması da nitelikli haldir. Çocuk, henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişidir. (TCK m.6/1-b)

8. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cinsel Amaçla İşlenmesi

Nitelikli halin uygulanabilmesi için failin cinsel amaçla hareket etmiş olması yeterli olup, bu amaca ulaşması ya da bu amacı gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir davranışta bulunması gerekmez.

Failin cinsel amacının taciz veya tecavüz boyutunda olmasının önemi yoktur.

Mağdurun Ekonomik Kaybı Varsa Adli Para Cezası Verilmesi

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu sebebiyle mağdur ayrıca bir ekonomik kayba uğramışsa, fail bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun uğradığı zararın önemli olması şarttır.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli Para Cezası: Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi durumunda bu suçları işleyen kişilerin, bu suçlara karşılık adli para cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanan yaptırımdır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel hali nedeniyle alt sınırdan verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeniyle verilen cezanın 2 yıl ve altında olduğu hallerde, hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık hakkında verilen hüküm belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaz, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa dava ve verilmiş ceza düşer.  Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeniyle verilen cezanın 2 yıl ve altında olduğu hallerde hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

Şikayet Süresi: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, şikayete tabi suçlar arasında değildir, savcılık tarafından re’sen soruşturulur. Bu sebeple herhangi bir şikayet süresi yoktur. Mağdurun şikayetçi olmasından sonra şikayetten vazgeçmesi durumunda kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresince her zaman soruşturma konusu yapılabilecektir.

Zamanaşımı: Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamışsa veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucu doğuran ceza hukuku kurumudur.  Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şeklinde olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır, suçun nitelikli hallerinde ise dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Uzlaşma: Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçtan dolayı mağdur olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmasıdır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasında değildir.

Görevli Mahkeme Neresidir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yargıtay Kararları


 Kamu Görevinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 8. C.D. 02/06/2010 Tarihli, 6771/7810 Sayılı Kararında

“155 Polis imdat telefonuna yapılan isimsiz ihbarda ruhsatsız silah bulundurduğu bildirilen ve yakalandığında üzerinde yapılan aramada herhangi bir suç unsuru ele geçirilemeyen katılanın 05.09.2002 tarihinde gözlem altına alındığı  ve gözlem altında bulunduğu sırada Ç… Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen arama kararının 05.02.2002 günlü olmasına karşın evindeki aramanın bir gün sonra yapıldığı, katılan gözlem altında iken yapılan ikinci bir şikayet nedeniyle, gözaltı süresinin uzatılmasının talep edildiği, bu talep 06.09.2002 günü Cumhuriyet savcısı tarafından reddedildiği halde, ikinci şikayet gerekçe gösterilerek katılanın bir gün daha gözaltında tutylduğu olayda; isimsiz ve asılsız ihbar dışında suç işlendiğine dair hiçbir kanıt bulunmayan katılanı 05.09.2002 günü yasal hiçbir gerekçe göstermeden gözaltına aldıran ve Cumhuriyet savcısının yazılı talimatının aksine yasal olmayan bu gözaltı süresini ikinci şikayet gerekçesiyle uzatan üst dereceli kolluk amiri sanığın eyleminin kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçunu oluşturduğu…”

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda 15 Yaşından Küçük Çocukların Rızasının Geçerli Olmaması İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay CGK 2015/8 Sayılı Kararında

“Sanığın 15 yaşından küçük mağdureyi evlenmek amacıyla rızasıyla kaçırıp yakın başka bir ildeki akrabalarının evine götürerek orada bir müddet alıkoyduğu somut olayda, mağdurenin rızası hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmadığından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Dolayısıyla 15 yaşından küçük mağdurenin rızasıyla bile gerçekleşmiş olsa bu eylem 109/1, 109/3-f, 109/5. maddelerinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmaktadır.”

Blog Yazılarımız: İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu ve Cezası (TCK madde 117)

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş