Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK madde 234)

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu, velayet yetkisi elinden alınmış ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının,16 yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması veya kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutması ile meydana gelir.

Bu suçla korunan hukuki yarar, veli veya vasinin aile hukukundan doğan velayet ve vesayet hakkıdır. Ayrıca çocuk, hem kendisine karşı hem de kişisel gelişimi yönünden de korunmaktadır. Suç teşkil edilen fiilin, cebir veya tehditle işlenmesi durumunda küçüğün beden bütünlüğü, iç huzuru ve serbestçe karar verme özgürlüğü korunmaktadır.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç iki şekilde işlenebilir:

  • Velayet yetkisi olmayan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının işlediği çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK m.234/1)
  • Evi terk eden çocuğu rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişinin işlediği çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK m.234/3)

Anne-Baba veya Akrabalar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK m.234/1-2)

Velayet yetkisi elinden alınmış ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, 16 yaşını bitirmemiş bir çocuğu  veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından kaçırması ve alıkoyması suçun bu halini oluşturacaktır. Örneğin; boşanma davası sonucunda velayet yetkisi anneye verilen çocuğun baba tarafından kaçırılması ve alıkonulması.

Üçüncü derece dahil kan hısımından kastedilen; çocuğun kardeşleri, amca, hala, dayı, teyze, nene ve dedeye kadar olan akrabalarıdır. Örneğin; çocuğun kuzeni tarafından kaçırılması halinde çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu oluşmaz, bu durumda kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu oluşacaktır.

Fail, velayet yetkisi elinden alınmış olan anne veya baba ya da üçüncü derece dahil kan hısımıdır. Kaçırma ve alıkoyma fiili bu sayılanlardan başka kimselerce gerçekleştirilmişse, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçu oluşacaktır.

Suçun mağduru ise, velayet hakkı sahibi olan ana veya baba, vasi veya çocuğa bakmakta ve muhafaza etmekte olan kimsedir.

Suçun oluşabilmesi için kaçırma ve alıkoyma bakımından cebir veya tehdit kullanılmış olmasına gerek yoktur.  Cebir  veya tehdit kullanılması suçun nitelikli halidir. Cebir ve tehdidin suçun işlenmesi amacıyla kullanılması gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki cebir ya da şiddetin mutlaka mağdura karşı kullanılmış olması gerekmez, onu kurtarmak isteyen kimselere yönelik gerçekleştirilmesi durumunda da nitelikli hal uygulanacaktır.

Anne-Baba veya Akrabalar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunun Cezası Nedir?

  • Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (TCK m.234/1)
  • Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır. (TCK m.234/2)

Yabancılar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu (TCK m.234/3)

Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, yanında tutan kişi çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmelidir. Çocuğun ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeyen kişi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu işlemiş olacaktır. Yetkili makam; polis, jandarma, savcılık vb makamlardır. Yabancılardan kasıt ise; anne-baba ve üçüncü dereceye kadar kan hısımları dışında kalan akrabalar ve çocukla hiçbir şekilde akrabalık bağı olmayan kişilerdir.

Yabancılar tarafından çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun meydana gelebilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar:

  • Çocuğun kanuni temsilcisinin bilgisi ve rızası olmadan evi terk etmesi,
  • Evi terk eden çocuğun kendi rızası ile failin yanına gitmesi veya onun yanında kalması,
  • Yanında tutan kişinin, ailesine veya yetkili makamlara haber vermemesi gerekmektedir.

Yabancılar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunun Cezası Nedir?

Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Görevli Mahkeme

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli Para Cezası: Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi durumunda bu suçları işleyen kişilerin, bu suçlara karşılık adli para cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanan yaptırımdır. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedeniyle verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası ertelenebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık hakkında verilen hüküm belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaz, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa dava ve verilmiş ceza düşer. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu açısından uygulanabilecektir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

Şikayet Süresi: Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun TCK m.234/3’deki hali şikayete tabidir. Suçun TCK m.234/1 ve 2’deki halleri ise şikayete tabi değildir, savcılık tarafından re’sen soruşturulur. Şikayetten vazgeçme halinde ceza davası düşecektir.

Zamanaşımı: Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamışsa veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucu doğuran ceza hukuku kurumudur. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Uzlaşma: Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçtan dolayı mağdur olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmasıdır. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasındadır.

Ailesine Bilgi Vermeden Çocuğun Rızasıyla 5 Gün Evde Tutulması İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 14. C.D. 2014/10231 Sayılı Kararında

“Sanığın olay tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan mağdureyi aralarındaki duygusal ilişki nedeniyle rızası ile alarak ailesini ve yetkili makamları haberdar etmeksizin 5 gün süre ile yanında tutması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan  beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır.”

Kaçırılan Çocuğun Ailesine Bilgi Verilmesi İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 14. C.D. 2014/97539 Sayılı Kararında

“Mağdurenin aşamalardaki çelişkili ifadeleri, sanığın istikrar arz eden savunmaları ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurenin cebir, tehdit ve hile kullanılmaksızın gönüllü olarak sanıkla birlikte kaçması, sanığın mağdureye yönelik hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmaması biçiminde gerçekleşen olayda kişinin hürriyetini yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığı gibi sanığın mağdureyle birlikte gittiği hususunda aynı gün müştekilere telefonla bilgi verilmesi karşısında TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçun da oluşmayacağı nazara alınarak atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken oluşa uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi hukuka aykırıdır.”

Blog Yazılarımız: ÇOCUK DÜŞÜRTME VE DÜŞÜRME SUÇU (KÜRTAJ SUÇU) (TCK madde 99-100)

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş