Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyetini Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama Suçu ve Cezası Nedir? (TCK Madde 301)

Paylaş:

Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinde, “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmektedir.

TCK Madde 301- (1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama Suçunun Unsurları Nelerdir?

TCK m.301’in gerekçesine göre, Türklüğü, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Cumhuriyetini alenen aşağılamak suç olarak tanımlanmıştır.

Türklük kavramı, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, Türklere ait ve onlara has ortak kültürün oluşturduğu ortak varlığı açıklamaktadır. Bu kültürel varlık, Türk Milleti kavramından geniştir ve Türkiye sınırları dışında yaşayan ve aynı kültüre sahip, aynı kültürün sürdürücüleri olan toplumları da kapsamaktadır. Cumhuriyet deyiminden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşılmaktadır.

Suçun maddi unsuru, aşağılamaktır. Belirtilen bu aşağılamanın “alenen” gerçekleşmesi gerekmektedir. Aşağılama, suçun konusunu oluşturan değerlere karşı duyulan saygınlığı azaltıcı ve zedeleyici özellikler içermelidir.

Maddenin ikinci fıkrasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak ayrı bir suç olarak tanımlanmaktadır.

Suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali üçüncü maddede düzenlenmektedir.  Buna göre, Türlüğü aşağılamanın, yabancı bir ülkede başka bir Türk vatandaşı tarafından gerçekleştirilmesi halinde ceza artırımı yapılmaktadır.

Soruşturma İzni Nasıl Alınır?

Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçundan dolayı savcılık tarafından re’sen soruşturma yapılamaz. Soruşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Adalet Bakanlığı izin vermediği müddetçe soruşturma evresine geçilemeyeceğinden, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı (kyok) verilmesi de mümkün değildir.

Soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür. Suç hakkında kovuşturma aşamasında basit yargılama usulü uygulanarak yargılama yapılabilir.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli Para Cezası: Türk Ceza Kanununda yer alan suçların işlenmesi durumunda bu suçları işleyen kişilerin, bu suçlara karşılık adli para cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanan yaptırımdır. Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası bir yıl ve altında olduğundan adli para cezasına çevrilebilecektir.

Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık hakkında verilen hüküm belli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmaz, denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa dava ve verilmiş ceza düşer. Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

Şikayet Süresi:Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu, şikayete tabi suçlar arasında değildir. Savcılık tarafından re’sen soruşturma yapılamaz, Soruşturma yapılabilmesi Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Bu sebeple herhangi bir şikayet süresi yoktur. Mağdurun şikayetçi olmasından sonra şikayetten vazgeçmesi durumunda kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Suç, dava zamanaşımı süresince her zaman soruşturma konusu yapılabilecektir.

Zamanaşımı: Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamışsa veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucu doğuran ceza hukuku kurumudur.  Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süresi içinde her zaman soruşturulabilir. Belirtilen zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.

Uzlaşma: Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçtan dolayı mağdur olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmasıdır.Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçu , uzlaşmaya tabi suçlar arasında değildir.

Görevli Mahkeme Neresidir?

Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunda görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir.

Hükümeti Aşağılama İle İlgili Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 16. C.D. 2019/4667 Sayılı Kararında

“Somut olayda sanığın facebook isimli sosyal paylaşım sitesinden kendi beyanı ile paylaştığını kabul ettiği sözlerin içeriği nazara alındığında özellikle paylaşımın yapıldığı tarihteki hükümeti aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözlerin yer aldığı, sanığın bu paylaşımlarda özellikle Devletin emniyet güçlerini de hedef alır şekilde aşağılayıcı beyanlarının bulunduğu mevcut hükümeti “Ülkenin ırzına geçmekle” itham ettiği, buna benzer çok sayıda, aşağılayıcı ifadelerin paylaşımlarda yer aldığı, paylaşımların genel kapsamı ve paylaşım zamanı nazara alındığında düşünceyi açıklama ve anlatma özgürlüğüyle ilgisinin bulunmadığı, paylaşımların içeriği itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Hükümetinin şeref ve saygınlığını zedeleyici niteliğinin bulunduğu bu anlamda bu ifadelerin düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmesi mümkün değildir.”

  • Yargıtay 16. C.D. 2017/2089 E., 20175263 Sayılı Kararında

“Sanığın kendisine ait facebook hesabı üzerinden paylaştığı “Duyuru” başlıklı yazı ve içeriğinde geçen “faşist çete” ibarelerinin yazının bütünü değerlendirildiğinde eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarında kaldığı kabul edilebilirse de, sanığın aynı sosyal medya hesabından paylaştığı dönemin Başbakanı hakkında yazdığı ve anlamı herkes tarafından anlaşılabilen “O.Ç.” ibaresinin eleştirive ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak incitici, küçük düşürücü ve kişinin toplum içinde saygınlığını zedeleyici mahiyette olması nedeniyle hakaret vasfı taşıdığı ve sanığın eyleminin TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”

Blog Yazılarımız: Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası (TCK madde 109)

Av. Tuğçe Çığlı
Av. Serhan Cantaş