Zina Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?

Zina sebebiyle boşanma davası, evli bir kişinin evlilik bağı sürerken kendi rızasıyla karşı cinsten biriyle cinsel ilişkiye girmesine zina denmektedir. 

Boşanma sebepleri özel sebepleri ve genel sebepler olmak üzere ikiye ayrılır.

  • Özel sebepler; zina, hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı.
  • Genel sebepler ; evlilik birliğinin sarsılması, ortak hayatın yeniden kurulamaması ve eşlerin anlaşmasından oluşmaktadır.

Biz bu yazımızda özel boşanma sebeplerinden olan zina nedeniyle boşanmadan bahsedeceğiz. Zina sebebi Türk Medeni Kanunu 161. maddesinde düzenlenmiştir.

TMK Madde 161 – Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 

  • Buradaki evlilik bağının yasal olarak sakat veya butlan ile geçersiz olması zinanın boşanma sebebi sayılmamasını etkilemeyecektir.
  • Bu cinsel ilişkinin evlilik birliği sürerken meydana gelmiş olması gerekmektedir. Evlilik öncesi olan birliktelikler zina kapsamında değerlendirilmeyecektir. Ayrıca evlilik birliği sırasında verilen gaiplik, ayrılık, birlikte yaşamaya ara verme gibi haller evlilik birliğini bitirdiğinden halen eşlerin birbirine olan sadakat yükümlülüğü devam etmektedir. Bu sebepte  bu 3 halde de yapılan birliktelikler zina kapsamında değerlendirilecektir.
  • En önemli husus, bir cinsel ilişkinin gerçekleşmiş olmasıdır. Cinsel ilişki dışındaki flört, bedeni temaslar, öpme, sarılma gibi eylemler de yine zina kapsamında değildir. Bu cinsel ilişkinin tek bir kez gerçekleşmiş olması geçerli olup, tekrarlanması aranmayacaktır.
  • Ayrıca cinsel ilişkinin karşı cinsten biriyle yapılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple kadın-kadın erkek-erkek ilişkiler zina sayılmayacaktır. Bu davranışlar için haysiyetsiz hayat sürme veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle dava açılabilir.
  • Bir başka husus başkasıyla kurulan cinsel ilişkinin bilerek ve isteyerek kurulması gerekmektedir. Bunun dışındaki cebir kullanarak zorla, bayıltarak, tehditle ilişkiye girmeye zorlanılması durumunda da yine zinadan söz edilemez.

Boşanma Davasında Zinanın İspatı Nasıl Yapılır?

Zina kural olarak her türlü delille ispat edilebilir. illa ki suçüstü veya  video kaydıyla ispatlanmasına gerek yoktur. Eşin zina yaptığına dair inandırıcı kanıtlar hakime sunulduktan sonra hakim buna ikna olursa zina sebebiyle boşanmaya karar verebilir. Burada hakimin geniş bir takdir yetkisi vardır. 

Davalının zinayı ikrar etmesi yani kabul edip açıklaması da tabii ki bir kanıttır. Ancak TMK m. 184/3 gereğince bu ikrar hakimi bağlamaz. 

  • TMK madde 184/3 – Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz

Zina sebebiyle açılmış olan bir boşanma davası sırasında diğer eşin de zina yaptığı tespit edilse bile bu ilk boşanma davasını etkilemez. Bir başka deyişle diğer tarafın da zina yapmış olması açılan davalıyı haklı çıkarmaz. Bu durumda eğer ilk davayı açan tarafın davası reddedilirse diğer taraf kendi iddiasına dayanarak ayrı bir boşanma davası açabilir.

Zina Nedeniyle Dava Hakkı Ne Zaman Düşer?

1-) Zina yapan eşin diğer eş tarafından bir kez affedilmesi durumunda, bir daha bu affedilen fiili gerekçe göstererek zina sebepli boşanma davası açamaz. Tabii ki buradaki rızanın özgür irade ile verilmesi gerektiğini de tekrardan hatırlatmak gerekir. Zina yapılmadan önce diğer eşin buna rıza göstermesini ise Yargıtay affetme kapsamında değerlendirmemekte, af ifadesinin illa ki zina fiilinden sonra gerçekleşmiş olmasını aramaktadır.

2-)Diğer dava hakkının düşmesine sebep olan şey ise, kanunda belirtilen sürelerdir. 

  • Bu sürelerden ilki aldatılan eşin zinayı öğrendikten 6 ay içerisinde zina sebepli boşanma davası açmasını gerektirir. 
  • İkinci süre ise, her halükarda zina fiilinin gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Bu 5 yıl içinde aldatılan eş zinayı öğrenmese dahi bu süre dolduktan sonra bu zina sebebiyle boşanma davası açamayacaktır.Görüldüğü üzere bu süreler hak düşümü süreleri olduğundan, sürelerin dolmasını ardından bu haklar kullanılamayacaktır.

Son olarak, zina kusura dayanan bir boşanma sebebi olmasının yanında aynı zamanda mutlak bir boşanma sebebidir. Bu sebeple hakim zinayı tespit ettikten sonra diğer koşullara bakmaksızın boşanma kararı verebilecektir.

Zina Sebebiyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme NERESİDİR?

Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa 6 aydan beri oturdukları yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise aile mahkemesidir.

Zina Özel Bir Boşanma Sebebidir Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2015/22586E. ve 2017/2179K. sayılı kararı;

Davacı-karşı davalı erkek “aynı” boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina nedenli) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m.162, Türk Medeni Kanunu m.163’de gösterilen hukuki sebeplerle boşanma isteminde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun

161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Zinanın İspatı Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2015/21517E. ve 2015/20095K. sayılı kararı;

Mahkemece davalı-davacı kadının zina fiilinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin zina (TMK.md.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının, 05.12.2010 günü ortak konuta bir erkeği aldığı, aynı gece saat 22.00’de evde bu kişiyle birlikte yakalandığı, bu şahsın tuvalette gizlenmiş halde bulunduğu, bu olay öncesinde de bu şahısla muhtelif tarihlerde çok sayıda görüşmesinin olduğu, bu kişinin 05.12.2010 tarihli kolluk ifadesinde, davalı-davacı kadın ile evlenmeyi düşündüğünü, daha öncede evine bir kez gittiğini, seviştiklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kadının, yalnızken geceleyin bir başka erkeği ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Tarafların zina (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK. md. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

Aldatmanın Affedilmesinden Sonra Boşanma Davası Açılması Yargıtay Kararı

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/ 8706E. ve 2017 / 2771K. sayılı kararı;

Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166) ve zina (TMK m.161) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece tarafların zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; tarafların barıştıkları 2013 yılı Ağustos ayından davanın açıldığı 16/02/2015 tarihine kadar davalı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği toplanan delillerle kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Blog Yazılarımız: VELAYET DURUMUNDA ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI

Stj. Av. Hasan Yaşar Güneş
Av. Serhan CANTAŞ