Sebepsiz Zenginleşme Davası Nedir?

Paylaş:

Sebepsiz zenginleşme temel olarak herhangi bir haklı sebep olmaksızın, örneğin diğer borç doğuran sebeplerden sözleşme veya haksız fiil, bir başkasının malvarlığı veya emeğinden zenginleşen kişi bu zenginleşmeyi geri iade etmekle yükümlüdür. Bu düzenleme ile şekilci bir adalet anlayışından daha hakkaniyete uygun olacak şekilde bir yönelme söz konusudur. Düzenlemenin temelinde başkasının malını veya hizmetinden haksız bir şekilde fayda sağlama ve zenginleşmeyi önleme vardır.

Türk Borçlar Kanunu’nda 3 farklı borç doğuran olay vardır. Sözleşme, haksız fiil ve konumuz olan sebepsiz zenginleşme. Sebepsiz zenginleşme hükümleri Türk Borçlar Kanunu 77-82. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

  Sebepsiz Zenginleşmenin Şartları Nelerdir?

1.Buradaki belki de en önemli nokta karşıdaki kişinin zenginleşmesidir.

2.Buna bağlı olarak da diğer kişinin malvarlığında bir eksilme meydana gelmelidir.

3.Son olarak da bir tarafın zenginleştiği bu ilişkinin birbirine illiyet (neden-sonuç) bağı ile bağlı olmalıdır.

Eğer bu illiyet bağı kurulamazsa, yani bir tarafın malvarlığındaki eksilme ile diğer tarafın zenginleşmesi arasında bir sebep sonuç ilişkisi kurulamazsa sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyecektir. Aynı şekilde diğer şartlarda olmazsa sebepsiz zenginleşme oluşmayacaktır. Ve ilgili hükümlere dayanılarak da zenginleşme geri istenemeyecektir.

  • TBK madde 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.

Buradaki zenginleşme, çoğunlukla geçerli olmayan borç ilişkilerinde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; 

  • Ödenmesi gereken borcun yanlış kişiye ödenmesi,
  • Bankada havale sırasında paranın yanlışlıkla gönderilmek  istenen kişiden başka kişiye gönderilmesi, 
  • Sözleşmenin koşullarının kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğu durumlardaki mutlak butlan durumundaki geçersiz ifa halleri

sebepsiz zenginleşmeye örnektir.

Borçlanılmamış Edimin İfası Nedir?

Eğer bir kişi hukuken borçlanmadığı bir edimi (malvarlığı veya hizmet) kendi isteğiyle yerine getirmişse bu edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak geri isteyebilmesi için edimi kendisini borçlu sanarak yani hataya düşerek yerine getirmiş olması gerekir. Yani bilerek yapılan bir bağışlama işlemi gibi işlemler bu hüküm kapsamında geri istenemeyecektir.

Burada borçlanılmamış edimin geri istenebilmesi için kısaca şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir;

1.Mevcut olan bir borcu ifa etmek amacıyla gerçekleşmesi

2.Ancak Böyle bir borcun mevcut olmaması

3.Bu borcu ifa ederken kendini borçlu zannetmesi ve bu gerekçeyle ifa işlemini yerine getirmesi

  • Bu şartlar birlikte gerçekleştiğinde, fakirleşen taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak bu zenginliği geri isteyebilecektir. Bu iddiayı ortaya atan taraf yani fakirleşen taraf, iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Yukarıdaki koşulların gerçekleştiğini kendisi ispatlamalıdır.

TBK MADDE 78 – Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.
Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez.
Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır.

Bir borç zamanaşımına uğradığında, yani kanuna dayanarak mahkeme yoluyla istemek için belirtilen süre sona erdiğinde eksik borca dönüşür. Eksik borç durumunda aslında halen borç devam etmektedir ancak artık dava yoluyla geri istenememektedir. Yani borç halen devam ettiğinden bu borca karşı yapılan ifa geçerlidir ve bu nedenle sebepsiz zenginleşmenin şartlarını sağlamamaktadır. 

Diğer yandan bağışlama gibi ahlaki ödevlerle verilen şeyler de sebepsiz zenginleşme ile geri istenemeyecektir. Çünkü bu işlem gerçekleştirilirken amaçta bir yanlışlık yoktur ve bu işlem yapılmak istenmektedir. Yani bağışlanan mal, bağışlanırken eğer iradede bir sorun yoksa, bağışlama amacıyla geçekleştirilmişse, verilen şey artık sebepsiz zenginleşme hükümleriyle geri istenemeyecektir.

Sebepsiz Zengileşmede Kazanılanın Geri Verilmesinin Kapsamı Nedir?

Sebepsiz zenginleşmede zenginleşen malların geri verilmesi gerektiğini belirtmiştik, ancak bazı durumlarda geri verilecek zenginleşmenin miktarı değişmektedir. Bu ölçütler TBK m. 79’da düzenlenmiştir.

1- Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanları geri vermekle yükümlüdür. Ancak bu hüküm anlaşılacağı üzere sadece zenginleşen tarafın iyi niyetli oldu durumlarda geçerlidir.

2- Eğer zenginleşen taraflı iyi niyetli değilse, yani ortada bir sebepsiz zenginleşme olduğunun farkında ve bu zenginleşmenin ileride kendisinden geri isteneceğini bildiğinden, zenginleşmeyi elinden çıkarıp kurtulmayı amaçlamışsa iddia eden tarafın bunu ispatlaması durumunda sadece elinde kalan kısmını değil zenginleşmenin tamamını geri verecektir. 

Örneğin; teslim etme borcunda borçlu yanlış alıcıya borçlu olduğu malı teslim etmiş ve alıcı da burada bir hata olduğunu farketmiş ancak haksız kazanç sağlamak için bunu boçluya söylememiştir. Sonrasında teslim aldığı malı bölerek parça parça satmaya başlamıştır. Borçlu buradaki hatayı sonradan farketmiş ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak dava yoluna başvurmuştur. Burada iyi niyetli olmayan zenginleşen taraf elinde kalan kısmı değil, en başta aldığı malın hepsini teslim etmek zorundadır.

Eğer bu malı aynen teslim edemiyorsa, maddi karşılığını alıcıya vermek zorundadır.

  • TBK MADDE 79 – Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.

Sebepsiz Zenginleşmede Hangi Giderler Talep Edilebilir?

Zenginleşen taraf elindeki mal varlığı geri istenene kadar bu mallarla ilgili bazı harcamalarda bulunabilir. Zenginleşen tarafın bu harcamalardan hangilerini geri isteyebileceği ise TBK m. 80’de düzenlenmiştir.

Buna göre;

  • Eğer zenginleşen iyi niyetliyse, zorunlu ve yararlı giderleri isteyebilecektir.
  • Eğer iyi niyetli değilse; sadece zorunlu ve yararlı giderlerin geri verme anında malın üzerinde meydana getirdiği değer artışını isteyebilecektir.
  • Zenginleşen bular dışındaki giderleri iyi niyetli olsa dahi geri isteyemez. Ancak bu şeyler mala zarar vermeden zararsızca ayrılabilecek durumdaysa onları ayırıp alabilir.

Sebepsiz Zenginleşmede Geri İstenemeyecek Zenginleşmeler Nelerdir?

Kanun koyucu bazı zengimleşmelerin genel kamu düzeni açısından geri istenemeyeceğini de belirtmiştir. TBK m. 81’e göre genel ahlaka ve hukuka aykırı bir sonuç amaçlanarak verilen şeyler sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak geri istenemeyecektir. Hakim böyle bir durumla karşılaşırsa da bu şeylerin devlete mal edilmesine karar verebilecektir.

Sebepsiz Zenginleşmede Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

Sebepsiz zenginleşmeden doğan hakkın kullanılması için olan zamanaşımı süresi TBK m. 82’de düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkını fakirleşen taraf, geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği andan itibaren 2 yıl içerisinde ve her halükarda zenginleşmeden itibaren 10 yıl içerisinde geri istemelidir. Bu süreler dışında sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak böyle bir istemde bulunamayacaktır. 

Ayrıca zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir.

Sebepsiz Zenginleşme Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Sebepsiz zenginleşme davasında yetkili mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Görevli mahkeme ise hukuk davalarına uygulanan genel hüküm gereği normal şartlar altında davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Blog Yazılarımız: ERKEN TAHLİYE NEDENİYLE KİRA KAYBI ALACAĞI DAVASI

Stj. Av. Hasan Yaşar Güneş
Av. Serhan CANTAŞ